Post-Truth Kavramı Üzerine Yapılan Çalışmaların VOSviewer ile Bibliyometrik Analizi

Sosyal Mucit Academic Review, Год журнала: 2023, Номер 4(2), С. 164 - 188

Опубликована: Июнь 29, 2023

Bu çalışmada, post-truth kavramına dair yapılan çalışmalar özelinde kavramın evriminin ve çalışmaların haritasını çıkarmak hedeflenmiştir. Çalışmada, nicel veriler kapsamında, çağın ruhunu tasvirleyen kilit kavramlardan ya da hakikat ötesine ilişkin mevcut yazının bibliyometrik analiz kullanılarak sistemli bir özetinin araştırmacıların dikkatine sunulması, kavramla ilgili çalışma eğilimlerinin boşlukların tespiti amaçlanmıştır. Analiz birimi olarak Web of Science veri tabanında taranan 2006-2023 yılları arasında yayınlanmış farklı türdeki eserlerin verisi baz alınmıştır. Post-truth ile 1652 eserin yayın yıllarına göre dağılımına bakıldığında, en fazla 2018 (294 eser), 2019 (361 eser) 2020 (341 yıllarında yoğunlaşma olduğu; eser veren isimlerin Lee Mcintyre, Bram Buscher Leonardo Ambasciano türünün ağırlıklı dergi makalesi (1215), editoryal yazı (210) kitap bölümü (134) türünde araştırma alanları açısından iletişim (300), eğitim bilimleri (182), felsefe (151), siyaset bilimi (145) interdisipliner sosyal bilim (108) alanlarında verildiği; yayınların ülkelere dağılımı konusunda liderliğin ABD (318), İngiltere (251) İspanya (164) menşeli yayıncılarda başta İngilizce (1381) olmak üzere İspanyolca (139) Portekizce (39) eserler yayınlandığı; SSCI (647), ESCI (590) AHCI (226) endekslerde ağırlıkta olduğu tespit edilmiştir. yayınlarda sık kullanılan anahtar sözcüklere bakıldığında 563 tekrar (hakikat ötesi), 223 fake news (sahte haber), 106 social media (sosyal medya), 95 science (bilim) 84 truth (hakikat) ifadeleri başı çekmektedir.

---

6 ŞUBAT KAHRAMANMARAŞ DEPREMİNİN PSİKOSOSYAL ETKİSİ VE DEPREMZEDELERE YÖNELİK SÜRDÜRÜLEBİLİR MÜDAHALENİN ÖNEMİ ÜZERİNE BİR GÖZLEM ARAŞTIRMASI

ANASAY, Год журнала: 2023, Номер 0(24), С. 133 - 153

Опубликована: Май 22, 2023

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta merkez üsleri Pazarcık ve Ekinözü’nde 7,8 7,5 büyüklüğünde deprem gerçekleşmiştir. Kayıtlara göre 50 bini aşkın insan hayatını kaybetmiştir. Bu farklı şehirlerde komşu ülkelerde de hissedilmiştir. Deprem alanlarında acilen çadır kentler kurulmaya çalışılmış depremzedelerin bir kısmı diğer şehirlere yerleştirilmiştir. Ayrıca depremin yıkıcı yaygın etkisi, depreme depremzedelere yönelik müdahaleleri zorlaştırmıştır. Deprem, can mal kaybı ile birlikte toplum sağlığı açısından da risklere yol açmıştır. çalışmanın amacı, psikososyal etkisinin incelenmesi müdahalelerin sürdürülebilirliğinin önemi üzerine gözlem araştırmasının gerçekleştirilmesidir. Araştırmanın yöntemi, tekniği derinlemesine inceleme yaparak mevcut durumu değerlendirmektir. Çalışma kapsamında Iğdır iline yerleştirilen aileler ziyaret edilerek gerçekleştirilmiştir. Araştırma kayıt, görüşme, anket vb. iletişim gerçekleştirilmediği için etik kurul belgesine gerek duyulmamıştır. 30 aile gözleme dahil edilmiş olup bu gözlemle ilk gününden itibaren medya sosyal üzerinden afetin etkisi incelenmiştir. sonucuna bakıldığında olarak medyanın bilgi kirliliği, gösteriş reklam, depremzedeler gerçekleştirilen istismar olmak üzere olumsuz etkisi; yardım kampanyaları ulaşım erişim bağlamında olumlu etkileri olduğu dikkat çekmiştir. İkinci sonuç ise desteklerin anda yoğun olması sonrasında azalması mağduriyet yaşadığı ortaya çıkmıştır. Yine yapılan çalışmalarda hem maddi sürdürülebilir sağlıklı organizasyon temelinde gerçekleşmesinin önemine değinilmiştir. Üçüncü ihtiyaçlarının kategorize edilmesi üzerinedir. kapsamda maddi, kurumsal ihtiyaçları tespit edilmiştir. Desteklerin sürekli, organizasyonal temelde gerçekleşmesi temel önerisi belirtilmiştir.

---

Türkiye ve Japonya’nın Deprem Gerçekliği: Karşılaştırmalı Bir Analiz

Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi, Год журнала: 2023, Номер 10, С. 279 - 323

Опубликована: Авг. 31, 2023

Türkiye’de yaşanan her ciddi deprem sonrası sık kamuoyuna Japonya örneği getirilmekte ve can kayıpları nedeniyle Türkiye ile karşılaştırılmaktadır. 2023’te gerçekleşen çok sayıda kaybına yol açan 6 Şubat depremleri sonrasında da aynı konu gündeme gelmiştir. Bunun nedeni iki ülkenin de bir ülkesi olmasına rağmen, Japonya’nın Türk kamuoyunda büyük depremlerle baş edebilen, farkındalığına sahip ülke olarak tanınmasıdır. Ancak, yapılan bu tür karşılaştırmalar sadece yüzeyseldir bilimsel anlam ifade etmemektedir. Bu çalışmanın amacı; kamuoyundaki algıyı platforma taşımak, oluşturduğu algıda doğruluk payı olup olmadığını özellikle toplumsal kültürel etmenleri dikkate alarak araştırmak varsa bunu nedenleriyle ortaya koymaktır. Çalışmada ülkelerin karşılaştırılması amacıyla depremle ilgili 3 temel parametre belirlenmiştir: a) coğrafi beşerî göstergeler, b) yapısal yasal c) ekonomik, siyasi sosyokültürel göstergeler. Daha sonra ülkeler göstergelerdeki verilere göre birbiri karşılaştırılmıştır. Yapılan karşılaştırma sonucu doğal afetlere daha yatkın rağmen depremlerde Türkiye’den az kayıp yaşadığı durumun arasındaki farklılıklardan kaynaklandığı belirlenmiştir.

---

DEPREMLERİN EKONOMİK FELAKETE DÖNÜŞÜMÜ SÜRECİNDE STRATEJİK YÖNETİM: TÜRKİYE’DEKİ DEPREM VAKALARI

Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Год журнала: 2024, Номер 17(2), С. 192 - 214

Опубликована: Апрель 29, 2024

Deprem adı verilen, yer kabuğunda oluşan fay kırıkları ve enerji boşalımı şeklinde meydana gelen olağanüstü durum yaşandığı bölgede yıkıma yol açmaktadır. Can mal kaybı olarak tezahür eden bu yıkıcı afetler, ekonomik açıdan da bulundukları ülkelere çok büyük kayıplar yaşatmaktadır. Türkiye’de bugüne kadar birçok deprem gelmiş, can yaşanmıştır. Nitekim 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan 50 binden fazla insanın ölümüne, binlerce binanın yıkılmasına açan gerçeği açıkça ortaya koymuştur. Stratejik yönetim uygulamaları ile; öncesi sonrasında alınacak önlemler kayıpların önüne geçilmesinin yanı sıra sayıda kaybının önlenmesinde önem taşımaktadır. Bu nedenle birtakım sorulara cevap bulabilmek amacıyla çalışma yapılmıştır. Yapılan için “Belgesel Kaynak Derlemesi” yönteminden faydalanılmıştır. Türkiye'deki depremleri inceleyen araştırmacıların çalışmaları incelenmiş özenle seçilmiş olanlar analiz edilerek kendi fikir görüşlerimizle birleştirilerek bir sonuca ulaşılmıştır. Ancak yapılan araştırma sonuçları hükümetler tarafından alınan tedbirlerin daha önceki depremlerde kayıplarının tekraren yaşanmasının geçemediğini göstermiştir. Başlıca nedenler arasında depremin şiddetinin tahmin edilenden yüksek olması, risk planları ile stratejik planların kâğıt üzerinde kalması, yönden gerekli hazırlıkların bulunmaması, riskli bölgelerde kentsel dönüşümün gerçekleştirilememesi, iyi sergilenememesi gibi etkenler sıralanabilmektedir.

---

AFET YÖNETİMİNDE İLETİŞİM VE MEDYA ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME: KAHRAMANMARAŞ MERKEZLİ DEPREMLER

Dumlupınar Üniversitesi İİBF Dergisi, Год журнала: 2023, Номер 11, С. 22 - 32

Опубликована: Май 30, 2023

Afetler tarih boyunca çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden olmuş ve büyük ekonomik zararların meydana gelmesine yol açmıştır. Bu durum günümüzde de devam etmektedir. Afetlere karşı korunmanın yollarını arayan insanlık, çeşitli tedbirler müdahale yöntemleri ile afetlerin ortaya çıkardığı zararları azaltmaya çalışmaktadır. Tarihsel perspektifte gelen afetlerde yaşanan tecrübeler afet yönetimi kavramını çıkarmıştır. Afet yönetimi, öncesi sonrası yapılan faaliyetlerin etkin koordineli olarak yürütülmesi süreci tanımlanabilmektedir. Yürütülen bu faaliyetlerde gerek gerekse birbirinden bağımsız birçok birim görev yapmaktadır. birimler arasında koordinasyon kurulması, ancak bir iletişim sisteminin kurulması mümkün hale gelmektedir. Teknolojinin gelişmesi birlikte iletişim; radyo, televizyon, gazete gibi klasik medya araçlarından, taşınabilir cihazlarda kullanılabilen yeni başlığı altında incelenen sosyal medyaya doğru evrilmiştir. Günümüzde medya, kullanıcı sayısı süresi bağlamlarında bireylerin günlük yaşantılarının önemli parçası haline gelmiştir. nedenle yönetim sürecinde medyanın kullanılmasının avantajlar çıkaracağı değerlendirilmektedir. Yakın dönemde devre dışı kaldığı göz önüne alındığında özellikle aşamasında araç kullanılabileceği ifade edilmektedir. Sosyal aracılığıyla yönetiminde görevli afetzedeler kolay, hızlı etkili kurulabilmektedir.

---

Deprem Bölgesinde Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Merhamet Yorgunluğu ve İkincil Travmatik Stres Düzeyleri Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi

TOGÜ Sağlık Bilimleri Dergisi, Год журнала: 2024, Номер 4(2), С. 152 - 165

Опубликована: Май 31, 2024

Amaç: 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş/Pazarcık merkezli depremden en çok etkilenen illerin başında Hatay’da görev yapan sağlık çalışanlarının merhamet yorgunluğu ve ikincil travmatik stres düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki çalışmanın örneklemini Mayıs-Ağustos tarihleri arasında araştırmaya katılma kriterlerini karşılayan 475 çalışanı oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında Tanıtıcı Bilgi Formu, İkincil Travmatik Stres Ölçeği Merhamet Yorgunluğu Ölçeği-Kısa Formu kullanılmıştır. Bulgular: toplam puan ortalaması ile Travma alt boyutu yüksek düzeyde pozitif yönde, Mesleki Tükenmişlik orta yönde ilişki saptanmıştır (sırasıyla: r=-0,739, p

---

Silencing Mechanisms in Academia: Towards Collaborative Innovation to Support Critical Social Science

Administrative Sciences, Год журнала: 2024, Номер 15(1), С. 5 - 5

Опубликована: Дек. 25, 2024

Critical social science (CSS) is a framework of that questions uneven relations power to achieve transformative change towards equitable outcomes. Scholars who pursue CSS are often politically and socially engaged promote progress, which puts them in direct conflict with hierarchies hegemonic structures power. As result, scholars this tradition have been the target backlash seeks silence academia. We explain three dominant silencing mechanisms academia frame attacks against CSS. Theorising collaborative innovation, we offer multilevel inclusive design solidarity as possible venues for resistance ongoing purge CSS, undermines autonomy, freedom speech, equality

Язык: Английский

---

Depreme Dirençli Kentlerin Oluşturulmasında Belediyelerin Rolü: Erzin Örneği

Kent Akademisi, Год журнала: 2024, Номер 17(2), С. 369 - 392

Опубликована: Март 7, 2024

Türkiye’de Şubat depremleri esnasında, afet bölgesinde yer almasına rağmen Hatay ilinin Erzin ilçesinde hiçbir yıkım, can ve mal kaybı olmamıştır. O günlerde belediye başkanı Erzin’de kaçak yapıya müsaade etmediğini belirterek tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Aynı büyüklükteki depremlerin farklı yerleşim alanlarında hasar düzeylerine neden olduğu görülmüştür. Bu araştırmanın temel amacı, benzer ölçekli kentlerde depremin etkilerinin boyutlarda yaşanmasında belediyelerin olası etkilerini araştırmak böylece depreme dirençli bir kentin oluşumunda rollerini ortaya koymaktır. Dolayısıyla Erzin’deki ölçebilmek amacıyla, kent planları gelişimini etkileyen kararlarda düzeyini fiziki, ekonomik, toplumsal, yasal, yönetsel siyasal risk faktörlerinin ne kadar dikkate alındığı açığa çıkarılmıştır. kentsel gelişimi yönlendiren yerel aktörler uzmanlarla görüşülmüş bu görüşmeler gelişimi, faktörleri ile karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Belediyelerin faktörlerinden kısmını aldıkları yaratma konusundaki toplumsal taleplerin yoğunluğu gücü paralel sonucuna varılmıştır.

---

DEPREMİN SOSYAL, EKONOMİK ve İÇ GÖÇE ETKİLERİ

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Год журнала: 2024, Номер 14(1), С. 15 - 26

Опубликована: Июнь 26, 2024

Depremler, doğal afetler arasında özellikle yıkıcı etkilere sahip olmalarıyla bilinir ve bu etkiler sadece anlık hasarlarla sınırlı kalmaz; ekonomik, sosyal çevresel sonuçlar uzun vadede toplumları derinden etkileyebilir. Bu çalışma, Türkiye'nin bir bölgesinde meydana gelen Kahramanmaraş depreminin ardından ortaya çıkan ekonomik etkileri inceler. Deprem, bölgesel ulusal ekonomi üzerinde derin bırakmış, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH), ihracat ithalat rakamları önemli değişikliklere neden olmuş geniş çaplı sonuçlara yol açmıştır. çalışmanın amacı, depremin hemen öncesinde sonrasında yaşanan değişimleri belgelemek, yapı üzerindeki etkilerini değerlendirmek deprem sonrası göç hareketlerini analiz etmektir. Araştırma hem nicel de nitel veriler kullanılarak yapılmıştır; bölge ekonomisi, demografi yapısı hakkında detaylı ön sunulmuş, durum ise mevcut resmi raporlar istatistikler desteklenmiştir. Bulgular, etkilerini, GSYH dış ticaret dengesindeki koymakta, ayrıca yapıda insanların yaşam koşullarında değişiklikleri ifade etmektedir. kapsamı sonucunda olumsuzluklara yönelik politika önermeleri içermektedir.

---

Unveiling collective grief: A qualitative study of X posts reflecting on the Kahramanmaraş earthquake anniversary in Türkiye

Death Studies, Год журнала: 2024, Номер unknown, С. 1 - 13

Опубликована: Сен. 20, 2024

This study aims to explore the collective grief manifested on first anniversary of earthquake that occurred in Türkiye February 6, 2023, through analysis 10,000 posts platform X. Designed with qualitative methodology, thematic was conducted, revealing two main themes: "collective as a ground for social solidarity" and "politicization grief." The results indicated sharing emotions well rituals, commemoration ceremonies, etc. made solidarity, sense-making, healing. Likewise, public's positive or negative reactions government's disaster management emerged one factors politicizing grief. Syrians Hatay's people reveal perception "the subject grief" "acceptable practices." study's recommendations include but are not limited to, increasing infrastructure work, developing psycho-social support cohesion services.

Язык: Английский

---